kimse bahsetmemiş.. fenerin 3. golü ofsayt.. caner ortalarken sow ofsaytta ve kafa vurmasa bile pozisyonun içinde son ana kadar kafa vurmaya çalışıyor
Son 2 senede bizim de böyle mücadele eden,koşan,son saniyeye kadar bırakmayan,derbilerde rakibinden daha üstün ve azgın olan,10 kişi bile derbide beşiktaş'ı mağlup eden bir takımdık...Rollerin değiştiğini görmek içimi acıtıyor ve başkana karşı olan öfkemi daha da körüklüyor.
Son 2 senede bizim de böyle mücadele eden,koşan,son saniyeye kadar bırakmayan,derbilerde rakibinden daha üstün ve azgın olan,10 kişi bile derbide beşiktaş'ı mağlup eden bir takımdık...Rollerin değiştiğini görmek içimi acıtıyor ve başkana karşı olan öfkemi daha da körüklüyor.
Cünü çok kötü bir maç yönetti.
Emenike direk kırmızı
Fenerin Tolga'ya faul yapıldı diye verilmeyen gol yanlış karar, gol o pozisyon.
Beşiktaşlı bi oyuncu ceza sahasında elle elledi bariz penaltı.
Alves 2. sarıdan muhakkak atılmalıydı.
Caner-Necip pozisyonu kart yanlış karar..
En bariz görünenler bunlar. Daha var hatası...
kimse bahsetmemiş.. fenerin 3. golü ofsayt.. caner ortalarken sow ofsaytta ve kafa vurmasa bile pozisyonun içinde son ana kadar kafa vurmaya çalışıyor
Kadıköy ciddi anlamda bir mabet. Amma velâkin çirkefliğin mabedi. Özellikle büyük takım olarak nitelendirilen takımların arasında ayırım yapmadan, oturalım bütün maçları bu ülkenin en yetkin (!) hakemleri ile birlikte izleyelim. Kadıköy'deki her maçta Fenerbahçe'nin uzak ara kollandığı ve hakem kararları marifetiyle kazandığı ortaya çıkacaktır. Neden bu seriler ekseriya Aziz Yıldırım döneminde başladı ? Neden stat yenilendikten sonra benim hatırlayabildiğim büyük takımların arasında Beşiktaş'ın güç bela 9 işi ile 4-3 kazandığı maç var ? Onda da hakem ne yaptı ise olmadı. Stat bir anda 55 bin kişi oldu diye mi başladı seriler ?
Kadıköy de bir arena var. Eski Roma misali. İnsanlıktan nasibini almamış, ağızlarından tükürükler saçan, binlercesi bir araya gelince nefretten köpürüp aşka gelen ve cesaretlenen, bu ülkenin belki de en acayip tarikatı bu arenayı dolduruyor. Ortaya hakem diye kendi gölgesinden dahi korkan kişilik fukarası adamları salıyorlar. Kafalarında tek bir şey var. Aman Fener kaybetmesin. Rakibi nasıl doğrarım. Kadıköy'de adil maç yönetildiği gün Türk futbol tarihinin dönüm noktası olur. Böyle bir şey mümkün mü ? Çok zor. Şu yaşıma geldim. Orada renk ayrımı yapmadan söylüyorum hep katledilen rakip takımları ve gasp edilen puanları gördüm. Biri de çıkıp, yahu yeter artık, son verin şu kanlı tiyatroya demiyor, diyemiyor. Aslında protesto edecek diğer 3 takım. Gitmeyecek oraya. En azından dayak yeyip, hak gasbına uğramadan, sinir-stres yaşamadan, haftayı dinlenerek geçirecekler. Yazıktır, günahtır. Sıktı cidden artık.
Şu blodladığım kısmı desteklemek için bir anektod anlatayım Ozan,hoş belki de biliyorsundur...
Şükrü Saraçoğlu'nun yapım aşaması...Tek bir tribün mü ne kalmış, Aziz Yıldırım basın mensuplarını davet ediyor stadın son halini görmeleri ve haber yapmaları için. Nitekim doğru dürüst stad görmeyen Türkiye ilk defa derme çatma bir stad da olsa,tam olarak tüm tribünleri kapalı ve Fenerbahçe'ye mahsus bir stada "modern" muamelesi yapabilir. Stadı basın mensuplarıyla birlikte gezen Aziz Yıldırım stadın özelliklerini(!) anlatıyor ve bir anda Gökmen Özdenak'a dönüyor,sırıtarak şunu diyor: "Galatasaray buradan çıkamayacak"...Yani adam stadın heyecanından çok, Galalatasaray'ın derdine düşmüş...Gökmen Özdenak da buna karşılık "Yapma başkan Galatasaray ne stadlardan çıktı, Leeds'te seyircisi olmadan istediğini aldı"...Aziz Yıldırım'ın buna cevabı oldukça çirkin,o düzeydeki bir kişiye yakışmayacak terbiyesizlikte bir mahalle serserisi gibi kompleks ve temenni kokuyor : "Ama orada 50 bin kişi Galatasaray'a küfür etmedi"...
Ne oldu ? Evet çıkamadık...Yani Aziz Yıldırım haklı çıktı. Ha diyecekler ki "bizim stadda yenilmelerinizi küfre mi bağlıyorsunuz?"..Hayır tabi ki de..Aslında Aziz Yıldırım'ın ifade etmek istediği de salt "küfür" değil. Oradaki kin,nefret,kompleks,saldırı vb. unsurların rakip takım ve hakemi dövebilecek düzeyde oluşması ile özellikle Türk futbolcularının bundan oldukça etkilenmeleri. Hatırlayın orada kaybettiğimiz 3-1'lik bir maç vardı. Maçtan önce ısınma sırasında Arda'ya Christian ve Bilica maç başlamadan bir psikolojik ayar verdi saldırarak...Daha sonraki ayar bu defa hakeme başı yarılarak verildi ki ona göre düdük çalsın diye...Maç başlarken Baros futbol hayatının yönünü değiştirecek bir sakatlık yaşadı...Yetmedi futbolcularımız köşe vuruşları sırasında pet şişe yağmuruna tutuldu...Fenerbahçeli futbolcular devamlı olarak diklendi vb...
Kısacası Fenerbahçe başkanıyla futbolcusuyla taraftarıyla orada başka bir devlet kurmuş gibi. Sen onların sınırlarından geçtiğin anda alarma geçiyorlar ve tüm silahlı unsurlarını harekete geçiriyorlar.Orada galip gelebilmek için sportif hukukun yaptırımlarının caydırıcı olması,TFF'nin "ben senden daha yetkinim" diyebilmesi lazım.Ha TFF'nin gücü mü yetmiyor, o zaman da devletin "sandıkta görüşürüz" mesajlarına aldırmadan devlet olduğunu hatırlaması ve adil olması lazım... Fakat bunu Türkiye'de Fenerbahçe'ye karşı yapabilmek özellikle 2000'lerden sonra çok zor.Yaptırımı uygulamalı dediğimiz karar organları Siyasetbahçe ve Türkiye Futbol Fenerasyonu şekline bürünmüş durumda...
Geçen sene ki şampiyonlar ligi Dortmund Münih final maçı < Fenerbahçe – Beşiktaş
biri böyle yazmış
feneri anladimda şu beştaşi yenmemiz normalmiş. neyine şaşirdin abidünkü maçı izldeikten sonra eğer takımızda iyi yönde olağanüstü bir değişiklik olmazsa ilk 2 çok zor diyorum. tempo ve fizik gücü olarak 2 şikeci takımda bizim çok önümüzdeler. özelliklede azizin takımı 10 kişi olmasına rağmen domine etti oyunu. biz bjk yi nasıl yendik hayret valla. kısmetli günümüzdeydik heralde
Evet 3.gol ofsayt fenerin ama çok açık bir şekilde değil , kaçırabilir diyorum o yüzden.Ama Fenerin penaltısını da verebilirdi 2,yarı sivokun eline çarptı kornerden gelen bir şutu fb li oyuncu sektirdi.. Hakem hataları elbet oluo dostum , hatasız yönetmelerini bekleyemeyiz.
Şu blodladığım kısmı desteklemek için bir anektod anlatayım Ozan,hoş belki de biliyorsundur...
Şükrü Saraçoğlu'nun yapım aşaması...Tek bir tribün mü ne kalmış, Aziz Yıldırım basın mensuplarını davet ediyor stadın son halini görmeleri ve haber yapmaları için. Nitekim doğru dürüst stad görmeyen Türkiye ilk defa derme çatma bir stad da olsa,tam olarak tüm tribünleri kapalı ve Fenerbahçe'ye mahsus bir stada "modern" muamelesi yapabilir. Stadı basın mensuplarıyla birlikte gezen Aziz Yıldırım stadın özelliklerini(!) anlatıyor ve bir anda Gökmen Özdenak'a dönüyor,sırıtarak şunu diyor: "Galatasaray buradan çıkamayacak"...Yani adam stadın heyecanından çok, Galalatasaray'ın derdine düşmüş...Gökmen Özdenak da buna karşılık "Yapma başkan Galatasaray ne stadlardan çıktı, Leeds'te seyircisi olmadan istediğini aldı"...Aziz Yıldırım'ın buna cevabı oldukça çirkin,o düzeydeki bir kişiye yakışmayacak terbiyesizlikte bir mahalle serserisi gibi kompleks ve temenni kokuyor : "Ama orada 50 bin kişi Galatasaray'a küfür etmedi"...
Ne oldu ? Evet çıkamadık...Yani Aziz Yıldırım haklı çıktı. Ha diyecekler ki "bizim stadda yenilmelerinizi küfre mi bağlıyorsunuz?"..Hayır tabi ki de..Aslında Aziz Yıldırım'ın ifade etmek istediği de salt "küfür" değil. Oradaki kin,nefret,kompleks,saldırı vb. unsurların rakip takım ve hakemi dövebilecek düzeyde oluşması ile özellikle Türk futbolcularının bundan oldukça etkilenmeleri. Hatırlayın orada kaybettiğimiz 3-1'lik bir maç vardı. Maçtan önce ısınma sırasında Arda'ya Christian ve Bilica maç başlamadan bir psikolojik ayar verdi saldırarak...Daha sonraki ayar bu defa hakeme başı yarılarak verildi ki ona göre düdük çalsın diye...Maç başlarken Baros futbol hayatının yönünü değiştirecek bir sakatlık yaşadı...Yetmedi futbolcularımız köşe vuruşları sırasında pet şişe yağmuruna tutuldu...Fenerbahçeli futbolcular devamlı olarak diklendi vb...
Kısacası Fenerbahçe başkanıyla futbolcusuyla taraftarıyla orada başka bir devlet kurmuş gibi. Sen onların sınırlarından geçtiğin anda alarma geçiyorlar ve tüm silahlı unsurlarını harekete geçiriyorlar.Orada galip gelebilmek için sportif hukukun yaptırımlarının caydırıcı olması,TFF'nin "ben senden daha yetkinim" diyebilmesi lazım.Ha TFF'nin gücü mü yetmiyor, o zaman da devletin "sandıkta görüşürüz" mesajlarına aldırmadan devlet olduğunu hatırlaması ve adil olması lazım... Fakat bunu Türkiye'de Fenerbahçe'ye karşı yapabilmek özellikle 2000'lerden sonra çok zor.Yaptırımı uygulamalı dediğimiz karar organları Siyasetbahçe ve Türkiye Futbol Fenerasyonu şekline bürünmüş durumda...