Böyle yazınca cekemiyor gibi oluyoruz fakat, bildiğin savaş psikolojisinde bir Kiev, köy takımı Larnaca vardı bu grupta.
Bir tek Rennes kaliteli bir takımdı, ondan da bir araba gol yediler, iki maçta da son anda kurtuldular. Mucize gibi iki maç. 5-0 5-0 bitecek maçlar resmen son anda döndü. 1000 kere oynansa olmaz gercekten.
Lige bakıyorsun, kazandıkları deplasmanlar, Kasımpaşa, Ankaragücü İstanbulspor vs. Bir zahmet abi.
İki zor deplasman, Konya ve BJK 1 puan.
Onun dışında hep içeride oynamışsın.
İçeride bile Karagümrük, Ümraniye falan oynamana rağmen, bu iki takımdan bir araba gol yemişsin ve son dakikalarda kazanmışsin bu iki maçı bile güç bela.
İçeride iki zor maç (ADS ve Başak), Başak maçını yine son anda kazanmışsin. Adana maçı rakip stoper boşu boşuna kırmızı yemese 3-0'dan 3-2 olmuş, fbli taraftarlar parmaklarını yiyordu stresten. Resmen dönecekti.
Yine iki maç üst üste iceridesin.
Her maç neredeyse penaltı olmuş bir şekilde. Rakip bireysel hata yapmış ya da kırmızı görmüş.
Bütün bunlar olurken, rakibin Alanya maçında 2 puanı gasp edilmiş ki, bunun doğruluğunu da, akabinde hakemine maç bile verilmeyip, direkt kırmızı kartlara bile 1'er maç ceza verilmesinden anlayabiliyoruz.
Olan bizim 2 puana oldu. Diğer maçlarda yaşananları saymıyorum bile.
Fenerbahçe'nin oyununa, hırsına çok büyük saygı duyuyorum. Zaten büyükler içinde en hırslı olmasi gereken ekip. Kaç yıldır teneke kupaları bile yok. Duran topları çok iyi kullanıp, sıkışan maçları acabilmeleri de, hırsları gibi imrendiğim bir meziyet.
Ancak şu ana kadar muhteşem bir fikstür ile ve çok kolay rakipler ile oynadılar hep.
Bütün bu havanın dağılması ve o kadar oyuncu ile kaos yaşanması 2 maç üst üste puan kaybına ve GS'in kazanıp enseye yerleşmesine bakar.
Şampiyon da olabilirler fakat bir taraf bu kadar tü kaka edilirken, kendilerinin bu kadar ovulmesi, tamen bir algı ve hiç adil değil sadece.
Bunu vurgulamak istiyorum.