Makas Açıldı Söylemi ve Türk Futbolu | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Bildiğiniz üzere son 8 yılda döviz türevleri yaklaşık 4 kat değer kazandı, bunun yanında Avrupa futbolunda yayın gelirlerinde olan artış, sonsuz kaynağa sahip Arap sermayesinin futbola girişi gibi konular da dikkate alınınca Türk kulüplerinin 1 senede kazandığı toplam gelir, world class bir oyuncunun bonservisine eşit olmuş durumda.

Yayıncı kuruluşun gelirlerinin TL olması ve buna bağlı olarak ihale dönemi 3.26dan sabitlenen kur ve yine kur artışından kaynaklı indirim talepleri de düşünülünce, TL bazında gelirler yüksek gözükse de iddialı olmayı hedef edindiğimiz Avrupa organizasyonlarında bulunan takımlarla da makas açılmaya başladı.

Hal böyle olunca da Türk futbolunun bolluk dönemlerinde bu bolluğu olmuş ancak pahalı oyunculara harcamış olan futbol insanları da her söylemlerinde makasın açıldığını ifade etmeye başladılar. Bu noktada bu durumlar baş edebilmek için 3 ihtimal geliyor aklıma.

1. Zirve takımların oyuncularını 2 yıllık anlaşmalarla kiralamak ve geliştirmek, zirve takımlar için bu konuda bir cazibe merkezi haline gelmek.

Bunu Onyekuru ile aslında güzel yapmıştık ancak devamını getiremedik. Onyekuru'nun yerini kesinlikle direkt 11 olarak Babel ile doldurmamalı yine Onyekuru tarzı bir formüle 2 yıllık anlaşma peşinde koşarak gitmeliydik. Bu konuda Beşiktaşın Talisca transferini de hatırlamak lazım, Avrupa başarılarında başrol oyuncusuydu yani doğru zamanda doğru tercihi yapabilirseniz size çok fazla şey kazandırabilir.

Tabii bu konuda aidiyetten bahsediliyor doğal olarak lakin yaşlı oyuncular yerine genç oyuncular tercih edildiğinde bence bu çok da büyük problem olmuyor. Lemina, Seri, N'zonzi için bir problem de şampiyonluk için rekabet eden takımlarda hemen hiç oynamamış olmalarıydı yani kiralık bir oyuncunun kendini ispat edebilmesi gerekir, rekabetçiliğe alışık değillerse bu konuda genç oyuncu tercihi daha fazla önem kazanmaktadır.

2. Alt yapı yatırımları ile oyuncuların üst seviyelere ulaşmasını sağlamak

Bu konuda akla Ajax geliyor zira ufak scouting yatırımları ve alt yapı desteğiyle geçen yıl ŞL'de yarı final oynadılar, tabiiki dönemsel şartların ve biraz da şansın etkisi bu konuda büyüktü ancak o yarı final sayesinde 2 genç oyuncularından 150 milyon euronun üstünde para kazanırken, ŞL'den de 50 milyon euro üstü gelir elde ettiler, toplam rakam maaş bütçelerinin 7 katı civarına geliyor.

Tabii bu konuda ülke olarak baştan yanlış yaptık. Yepyeni statlar yaparken, gençlerin gelişmesini sağlayacak tesislerde hala çok geride duruyoruz. Bu konuda ufak yatırımlar yapan Altınordu'nun bile ne duruma geldiği ortada. Zamanında Beylerbeyi'ne harcanan 10 milyon dolar gibi bir bedelin sonuç vermemesinin oyunculardan ziyade sistemi yanlış kurmak olduğu farkedilmediği için o günden bu yana da büyük kulüpler alt yapı için doğru düzgün adım atmadılar. Geçen sene tüm yaş gruplarında Galatasaray şampiyon olurken 1 oyuncu bile A takıma girip kalıcılık sağlayamadı. 2000 jenerasyonundan gençler şampiyonasına 7 oyuncu gönderirken o oyunculardan sadece zihinsel gelişimi de tamamlandığı için Ozan Kabak kendini gösterebildi. Halbuki o oyunculara kısa kısa süreler verdiğimizde, kimsenin beğenmediği Yunus'un bile 3-4 milyon euroluk teklifler aldığını gördük geçmişte.

Burada hata kimde, nerede bilemiyorum içerde olmadığım için ancak herhangi bir rekabet amacı kalmamış içi geçmiş yerli oyunculara 1 milyon euro maaş verip getirmektense keşke onlar yerine gençleri koysaydık. Son 3 yıldaki Selçuk İnan yerine x bir alt yapı oyuncusu oynasa bugün elimizde en az 3-4 milyon euro eden bir genç olacağına eminim.

3. Scouting temalı transferlerle oyuncu geliştirmeyi amaç edinmek

Yıllardır hemen herkesin dilindeki laftır scouting. Burada da temel yanılgı, scoutingin sadece genç oyuncular için yapıldığı düşünülür. Örneğin Cengiz başkan, Omar için scout ekibine teşekkür etmişti ve alay edildi. Kesinlikle yanlış bir söylem değil, bu oyuncuları takip edip getirmek de scoutingdir. 29 yaşında Nwakame de scout transferi olabilir zira 1.1 milyon euro bonservis verilen adamdan 2 senede Feghouli'nin verdiği kadar katkı alınmıştır.

Dembele, Delaney, Haland, Ferlan Mendy, Salah gibi oyunculara ise hiç değinmek istemiyorum, imkan geldiğinde değerlendirmek gerekir. En basiti Dorukhan, maaş+bonservisi 500 bin euroya mal olacak bir Ümit Milli takım oyuncusunu almak bize bir şey kaybettirmez ya da zamanında Milli takıma çağrılan Kaan Ayhan 500 bin euroya giderken ona bu bedeli vermemek de kaybettirmez. Bize kaybettiren ne vereceği belirsiz olan oyunculara verilen 3-5 milyon euro maaşlardır.

Her büyük takım yönetimi her sene şampiyonluk hedeflemek gibi kısa vadeli ve saçma hayallere kapıldığı için de yıllardır oyuncu geliştirebilen değil olmuş oyuncuyu alıp başarılı olabilen kulüpler haline geldik yani demek istediğim 3. maddeyi hedeflemek istiyorsak teknik ekibinin ve kulüp yapısının da buna uygun olması gerekir.

Hep verdiğim Mariano - Maehle örneğinde evet kısa vadede Mariano başarı getirmiştir ancak kendisine 3 yılda 10 milyon eurodan fazla para verilirken, Maehle için bu süreçte 2.5 milyon euro civarı para harcanmış, oyuncu da en az 10 milyon euroluk seviyeye getirilmiştir. Arada yaklaşık 20 milyon euroluk bir trade off var gördüğünüz gibi.

Çok uzatmaya gerek yok, açılan bir makas var ancak bu bahane değil, geliştirebilen bir takım olmamız şart bunun yanında da yukarıdaki 3 maddeyi gerek harmanlayarak gerek de ayrı ayrı hedefler olarak belirleyerek uygulamaya geçirmemiz lazım. Kısa vadeyi düşünmeye devam ettiğimiz sürece sonumuz uçurum olacaktır.

Ek olarak bu sene yarı final gören Leipzig ve Lyon takımlarına da biraz göz attım özellikle Lyon'un kurduğu takımın maliyetini şöyle özetleyeyim :

Anthony Lopes : Altyapı
Denayer : 6.5 milyon euro
Marcelo : 7 milyon euro
Dubois : Bedava
Marcal : 4.5 milyon euro
Aouar : Altyapı
Bruno Guimarães : 20 milyon euro (Ndombele'den gelen 60 milyon euroyla alındı, Ndombele 8 m euroya alınmıştı)
Caqueret : Altyapı
Depay : 16 milyon euro
Cornet : 400 bin euro
Ekambi : 10 milyon euro

Son senelerde Mendy, Tolisso, Lacazette, Mariano ve Ndombele gibi adamlardan 250 milyon euro kazandılar.

Tabiiki Lyon'un bir albenisi var ancak şu kurulan kadronun maliyeti çok yüksek değil ayrıca çoğu da önceden satılan oyuncuların parasıyla alınmış, bu tarz bir yapı kurabilmek tabiiki önemli bir emek gerektiriyor ancak Türkiye liginin rekabetçi seviyesi düşünüldüğünde çok da zor gözükmüyor.

Bu konuda sevmesek de Trabzonspor'un 40-50 milyon euro bütçelerden 20 milyon euroya düşüp üstüne satılabilir oyunculardan da 100 milyon euroya yakın gelir elde edebilecek bir portföy oluşturması da buna bir örnek.
 
Begenmediginiz denayer istemeyerek bile gitti bizden. Bizde futbol ve oyuncu dan anlayan yok. Ve malesef menejer lerin kolesi olmusuz
 
Son 3 yıldaki Selçuk İnan yerine x bir alt yapı oyuncusu oynasa bugün elimizde en az 3-4 milyon euro eden bir genç olacağına eminim.

Scouting biraz soyle oluyor. Aksama ne yemek var der adam, karisi da dundee kalan pilavla fasulye var. Adam bir daha ayni yemegi istemez cunku sokagin basinda acilan yeni cin lokantisini duymustur. Guzelmis oradan ismarlayalim bu aksam sen de yorulmazsin. Adam eve gelir yemek ismarlanir baslarlar yemege ama bakarlar ki tatsiz tuzsuz bi sey. Verdikleri para cok degildir ama keyif almazlar hatta bitirmezler ve hanim gidip pulav ile fasulyeyi isitir onunla doyarlar. Yani kesif olayi ne yaptigini bilmezsen zor. Al sana dunku Lille macindan ornek. Bayer'in 2 sene once 35 milyon verip aldigi Sanchez hic bir sey oynamadi. Zaten burada da tutumamazsa seneye EPL'e yeni cikmis bir takima gider bir sonraki sene takimi kume dustugu icin bize onerilir biz de firsat transferi diye aliriz. Bayer icin para degil tabi. Ama ote yanda Camavinga simdi gitse ederi 40-50, devre arasi gitse 80-90, sene sonunda 200 milyonu bulacak kapasitede. Demek istedigim kesfedilen topcularin altyapiya uygun yaslarda olmasi lazim bence. Dolayisiyla kesif isini beceremiyorsun. Alt liglerde sampiyon olmus topcularinin karsisina onunuzdeki senelerde daha once kapistiklari topcular cikacak yine. Birak oynasinlar. Kucukken okullarda her duvarda asilan bir yazi vardi. "Yerli malı kullanmalı". Ha bire disaridan yiyerek para birikteremezsin. Malzemesini alip kendin pisirirsen ancak olur.

Her kelimesinde haklisin. Uzun yazina uzun yorum yaptim kusura kalma.
 
bu makas söylemini iki türlü değerlendirmek lazım

birincisi 5-10 kulüp herkes arasında makas açıldı

bayern yıllardır ambargo koyuyor, juventus yine öyle barca ve real eskisi gibi sürprize neredeyse yer vermiyorlar sürprize en açık lig olan fransa bile ambargo altında bu liglerde neredeyse 10yıllık seriler oldu

bu top kulüplerle makasın açılması neredeyse futbolu bitirecek yakında bana göre eski efsane kulüpler ve yerel rekabetler yok olmaya yüz tuttu

gelelim ikinci boyuta

bizim futbolumuzla bize yakın ülke ve takımların futbolu rasında da makaslar gittikçe açılıyor ki bunun sebebi salt para değil hatta bu gelişme yeni de değil tamamen istisna ve günü kurtarma transferleri elde edilen bir iki çeyrek finaller dışında istikrarlı tek bir başarımız yok avrupa kupalarında

bunların sebepleri ise

1. td eksikliği: bazen bunu öylesine söylediğimi sanıyorsunuz ama türkiyenin futbola, futbolcuya katkısı olan bir tane hocası yok. neredeyse hiç bir takım bir hocayla toplam kalitesinden daha fazlaya veya hiç bir oyuncu saf yeteneğinden daha öteye gidemiyor. oyuncu bazında sadece şenol güneşi belki istisna tutarım onun dışında herkes bulduklarını aynen bırakıyorlar. en iyi tr hocası bizde o bile 3 senede ne bir oyuncuda ne de takımda bulduğundan bir adım öteye götürecek tek bir iş yapamadı hatta sadece onun yaptığı 96-2000 dışında tüm takımlar mevcut potansiyelleri kadar iş yaptılar ve td katkısı sıfıra yakın

dünyanın en büyük şehir efsanesi de herhalde artık antrenman metotlarının dünyanın her yerinde benzer olması konusudur. 120 km koşan takımlarla 100km koşamayan takımlar nasıl aynı antrenmanı yapıyor şaşırıyor insan

2. eğitmen eksiği: oyuncu yetişmiyor. alt yapı hocaları bariz kötü ve çoğunlukla netwroking ile bulundukları yerdeler

ha adamlar pek para da kazanamıyor orası da ayrı

3. zeki ve eğitimli çocuklar spordan uzak duruyor
 
bu makas söylemini iki türlü değerlendirmek lazım

birincisi 5-10 kulüp herkes arasında makas açıldı

bayern yıllardır ambargo koyuyor, juventus yine öyle barca ve real eskisi gibi sürprize neredeyse yer vermiyorlar sürprize en açık lig olan fransa bile ambargo altında bu liglerde neredeyse 10yıllık seriler oldu

bu top kulüplerle makasın açılması neredeyse futbolu bitirecek yakında bana göre eski efsane kulüpler ve yerel rekabetler yok olmaya yüz tuttu

gelelim ikinci boyuta

bizim futbolumuzla bize yakın ülke ve takımların futbolu rasında da makaslar gittikçe açılıyor ki bunun sebebi salt para değil hatta bu gelişme yeni de değil tamamen istisna ve günü kurtarma transferleri elde edilen bir iki çeyrek finaller dışında istikrarlı tek bir başarımız yok avrupa kupalarında

bunların sebepleri ise

1. td eksikliği: bazen bunu öylesine söylediğimi sanıyorsunuz ama türkiyenin futbola, futbolcuya katkısı olan bir tane hocası yok. neredeyse hiç bir takım bir hocayla toplam kalitesinden daha fazlaya veya hiç bir oyuncu saf yeteneğinden daha öteye gidemiyor. oyuncu bazında sadece şenol güneşi belki istisna tutarım onun dışında herkes bulduklarını aynen bırakıyorlar. en iyi tr hocası bizde o bile 3 senede ne bir oyuncuda ne de takımda bulduğundan bir adım öteye götürecek tek bir iş yapamadı hatta sadece onun yaptığı 96-2000 dışında tüm takımlar mevcut potansiyelleri kadar iş yaptılar ve td katkısı sıfıra yakın

dünyanın en büyük şehir efsanesi de herhalde artık antrenman metotlarının dünyanın her yerinde benzer olması konusudur. 120 km koşan takımlarla 100km koşamayan takımlar nasıl aynı antrenmanı yapıyor şaşırıyor insan

2. eğitmen eksiği: oyuncu yetişmiyor. alt yapı hocaları bariz kötü ve çoğunlukla netwroking ile bulundukları yerdeler

ha adamlar pek para da kazanamıyor orası da ayrı

3. zeki ve eğitimli çocuklar spordan uzak duruyor
Zaten temel problem teknik ekiplerde başlıyor.

Geliştirmekten ziyade günlük başarılar isteniyor, bir teknik adam bir takımda 1 sene bile kalamıyor, bu şekilde sağlam bir yapı kurulması oldukça zor.

Yani daha uzun vadeli planlamalar yapılmazsa teknik ekipler de bir şey yapamaz. Adam bir genci oynatacak olsa ya başarısızlkk olur da beni kovarlarsa diye korkuyor.
 
2011 de temelleri atılan altyapımızdaki yapılanmanın meyvesini bir tek Ozanla alabildik
Meyve de denilemez meyve vermeden agacı satmak durumunda kaldık.
Bu süreçte yeşermesi beklenen recep gül cekdar orhan ogun calıskan ahmet sivri gibi onca genc kayboldu

Şimdi de atalayın yunusun ali yavuzun futboldan silinişi için gün sayıyoruz.
Fatih hoca temellerini kendi attığı daha 11 12 yaşında cocuklarken Ali Yavuzu Antalyadan Mustafa Kapı Atalay Babacanı Denizlilerden bulup getiririken ki hevesini neden kaybetti neden bu gençlere şans vermedi aklım almıyor
 
Bizde sürekli ortada dolanan aynı td ler ahbap çavuş ilişkisi super lige cıkan takımların ilk yaptıgı td kovup yerine eski dinazorlardan birini getiriyo yani başarı cezalandırılıyo
 
profesyonellik eksik bizde duygularla hareket ediyoruz.
ffp var iken, bonservis veremiyorken, ülke ekonomisi dolayısıyla futbolun finansı küçülmüşken,
Teknik direktörümüz Fatih Terim, ikinci başkanımız ve transferin başı Abdürrahim Albayrak olmamalı...
hoca yı Albayrak ı çoğumuz sever ama bu şartların adamı değiller.
bahaneleri mutlaka vardır ama babel e, diagne ye falcao ya verilen paraların bir planı şeması yoktu.
Bu isimler başarılı bile olsa bu paraların verilmesi yanlıştı.
bizim hoca olarak yetiştirici, elindeki malzemeden en iyi yemeği yapan şikayet etmeyen tarzımız olmalı...
Terim e kötü kadro verirsen mazeretspor olur çıkarız düşmemeye oynarız bu iki iki dört.
keza albayrak bu zor şartlarda bırakın fırsat transferi yapmayı elindeki kuşu kaçıracak kapasitede ki kaçırdı da... Albayrak ın başarılı olacağı tek alan futbolcuların sıkıntılarını gidermek hoca ile yönetim arasında köprü olmak. daha fazlasını isteyince olmuyor işte becerisi kısıtlı.
bize genç lucescu ve ortak akılla yönetilen profesyonel transfer komitesi lazım.
yoksa makas olduğu gerçek ama bu makasa rağmen rekabet pek ala mümkün. illa final yarı final yapma değil bahsettiğim bu takımlarla oynarken sonucu belli maçlar izlemeyiz.
özetin özeti :Terim ve albayrak ile bu ekonomik şeraitte bırakın Avrupa yı yerel ligte bile başarı hayal.

MI 8 Lite cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Emeğine sağlık kardeşim.
Bütün dediklerine katılıyorum, hatta yorumlarımda çoğu zaman bu konulara değinmiştim.

Çözüm olarak ne öneriyorsun?
Sorun belli, genç oyuncuyu ucuza mal etnek ya da altyapıdan çıkarmak.

Biz hariç çoğu kulüp don gibi teknik ekip değiştiriyor.

Benim düşüncem söyle.
Alt yapı ve scouting ekibi tesadüfe bırakılmadan, sadece yönetime bağlı bir ekip olacak.
Bu ekibi sırf profesyonellerden seçeceksin ve alt yapıya ciddi bir bütçe ayıracaksın.
Tesisleşme şart.
Gidip Dortmund alt yapısında gerekirse para verip staj yapacaksın.





Gscimbom mobil
 
Türk futbolu şimdiye kadar yatırımlarını yanlış yere yapmayıp dediğiniz gibi altyapı ve futbol okullarına veyahut scout ekiplerine yapsaydı kulüpler belki de bugün borç batağında olmazdı. Ancak belirttiğiniz gibi her yıl şampiyon olma isteği yatırımları farklı yerlere yönlendiriyor maalesef.
Çok güzel yazı olmuş emeğinize sağlık.
 
profesyonellik eksik bizde duygularla hareket ediyoruz.
ffp var iken, bonservis veremiyorken, ülke ekonomisi dolayısıyla futbolun finansı küçülmüşken,
Teknik direktörümüz Fatih Terim, ikinci başkanımız ve transferin başı Abdürrahim Albayrak olmamalı...
hoca yı Albayrak ı çoğumuz sever ama bu şartların adamı değiller.
bahaneleri mutlaka vardır ama babel e, diagne ye falcao ya verilen paraların bir planı şeması yoktu.
Bu isimler başarılı bile olsa bu paraların verilmesi yanlıştı.
bizim hoca olarak yetiştirici, elindeki malzemeden en iyi yemeği yapan şikayet etmeyen tarzımız olmalı...
Terim e kötü kadro verirsen mazeretspor olur çıkarız düşmemeye oynarız bu iki iki dört.
keza albayrak bu zor şartlarda bırakın fırsat transferi yapmayı elindeki kuşu kaçıracak kapasitede ki kaçırdı da... Albayrak ın başarılı olacağı tek alan futbolcuların sıkıntılarını gidermek hoca ile yönetim arasında köprü olmak. daha fazlasını isteyince olmuyor işte becerisi kısıtlı.
bize genç lucescu ve ortak akılla yönetilen profesyonel transfer komitesi lazım.
yoksa makas olduğu gerçek ama bu makasa rağmen rekabet pek ala mümkün. illa final yarı final yapma değil bahsettiğim bu takımlarla oynarken sonucu belli maçlar izlemeyiz.
özetin özeti :Terim ve albayrak ile bu ekonomik şeraitte bırakın Avrupa yı yerel ligte bile başarı hayal.

MI 8 Lite cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi

bir kere statta maç izleyince bu yazdığın şeylerin gerçekleşmesinin ne kadar imkansız olduğunu anlıyor insan
yönetimler tabi değişmeli ek olarak taraftar profili de değişmeli
 
Slavia Prag, Dinamo Zagreb kadar bile olamıyoruz. Slavia bile bu sene 40 milyon euroluk satış yapmış.

Yerlerine alınan adamlar 10 milyon euro civarı.

Şampiyonlar liginde sonuncu bile olsalar Inter, Dortmund, Barcelona maçlarında gösterdikleri performans herkes tarafından taktir topladı.

Belhanda, Feg, Falcaonun maaşlarnı toplasan bu takımın maaş bütçesini zor geçer gibi.
 
Slavia Prag, Dinamo Zagreb kadar bile olamıyoruz. Slavia bile bu sene 40 milyon euroluk satış yapmış.

Yerlerine alınan adamlar 10 milyon euro civarı.

Şampiyonlar liginde sonuncu bile olsalar Inter, Dortmund, Barcelona maçlarında gösterdikleri performans herkes tarafından taktir topladı.

Belhanda, Feg, Falcaonun maaşlarnı toplasan bu takımın maaş bütçesini zor geçer gibi.

Yüksek maaşlar cidden büyük problem bu şartlarla yapılanma da mümkün değil

TFF'nin bu işe el atması lazım
Yasal olarak mümkün mü bilmiyorum ama
Yabancı oyuncu da max 2m euro yerlide de max 10m Tl kontrat yapılabilmeli

Kendi şirketlerinde bir hamle yapacarken 50 defa düşünen adamlar Klüplerin başına gelince Diagneye Falcoya Mitroğluna servet gömebiliyor
 
Yüksek maaşlar cidden büyük problem bu şartlarla yapılanma da mümkün değil

TFF'nin bu işe el atması lazım
Yasal olarak mümkün mü bilmiyorum ama
Yabancı oyuncu da max 2m euro yerlide de max 10m Tl kontrat yapılabilmeli

Kendi şirketlerinde bir hamle yapacarken 50 defa düşünen adamlar Klüplerin başına gelince Diagneye Falcoya Mitroğluna servet gömebiliyor
Kısıtlayıcı kurallarlar olmaz o iş, bilinçlenmek lazım.

Türk futbolunu önce inşaatçılardan ve yalı çocuklardan kurtarmak gerek.
 
Üst Alt