Önce İspanyol Antena 3 kanalında yayımlanan, daha sonra da yayın hakları Netlix tarafından satın alınarak gösterime giren soygun/suç dizisi. Orjinal bölümleri 70-80 dk arasında. Ancak Netlix bölümleri kırparak 1 saat seviyesine çekmiş.
2. sezon finaline girdiğini (bitirdim) ve 3. sezonda da devam edeceğini (büyük ihtimalle final olur) belirteyim.
8.6 IMDB puanını ve her yerde bangır bangır ''müthiş dizi'', ''hayatımda izlediğim en iyi dizi'' vs gibi yorumları gördükten sonra çok büyük beklentilerle başladım. Ancak büyük hayal kırıklığına uğradım diyebilirim.
Bana katılmayanlar elbette çıkacaktır, ama diziyi çok ama çok overrated buldum. Nedenlerini de yazacağım.
Kurgudan başlayalım. Kurgu müthiş olmuş. Akıl almaz ayrıntılar var cidden. Prison Break filan yanında halt yemiş yani. Bu konuda hakkını yemeyeyim. Zaten bana göre dizinin tek iyi bulduğum ve izlenme sebebi sayılabilecek yönü...
Gelelim en nefret ettiğim kısma... Bir suç dizisi olmasına rağmen, o kadar çok aşk, romantizm , sex işlemişler ki yemin ederim kusasım geldi. Arrow'daki Olicity olayına dönmüş ama 1 tane değil 2 tane değil. Pempe dizi havasında geçiyor genel olarak. Tiksinç bir durum.
Tokyo ve Rio arasındaki aşk, Denver ve Monica arasındaki aşk, Rachel ile Sergio arasındaki aşk... Bitmiyor anasını satayım. Biri bitiyor, diğeri başlıyor.
Karakterlere geleyim. Tokyo... Ah tokyo... Resmen sadece zarar. (Sadece mecazi olarak değil, gerçek manada) Soygun boyunca tek bir faydası olmadı. Tokyo'yu izlerken mideme sancı giriyor gibi hissettim. Bir de hikayenin merkezine koymuşlar bunu orası zaten ayrı komedi. 2 sezon boyunca bunun yaptığı gerizekalılıkları izliyorsunuz. Çekilmiyor, çekilmiyor, çekilmiyor. Kırınç derler ya, işte tam da bu.
Profesör inanılmaz karizma, diziye bambaşka bir hava katmış ama karizmasının yanında boş adam da değilmiş. Onu da öğrenmiş olduk.
Rachel'in eski kocasına naptı lan öyle
Onun haricinde karakterler çok iyi oturmuş. Özellikle Berlin sen nasıl bi efsanesin...
Sergio ve Berlin arasındaki yakınlığın sebebini 3. sezona saklamışlar burası net ama, onsuz 3. sezonun tadı tuzu eksik olacak.
Gelelim çatışma sahnelerine... Silahların sesleri ve tepkileri arka sokaklar ayarında olmuş. Rezalet. Gerçek tepkilerinden ve seslerinden çok uzakta. Daha da önemlisi ise, sahnelerin gerçekçilikten çok uzakta olması. Hani dizi izliyoruz elbette de, gerçekçilikten bu kadar koparsanız saçma sapan bir hal alır, almış da. Çatışma sahnelerinde sürekli 3. sınıf Amerikan filmleri tadı vardı.
Tokyo'nun polis eskortundan kaçıp yeniden darphaneye girdiği sahne tam komediydi. 293929329 adet mermiden 1 tanesi kıza denk gelmedi bak şu Allah'ın işine. Çatıdaki 3-4 tane sniper de kör filandı heralde onları saymıyorum zaten.
En kritik yere geliyorum. Dizinin konusunu düşünürsek (soygun) 1 sezonluk malzeme var. Adam gibi 1 sezon çekip bırakmaları gereken yerde, sakız gibi uzata uzata (aşk meşk işleri) 2 sezona yaymışlar. 2. sezonun büyük bir kısmını aşırı derecede sıkılarak izledim. Yetmemiş, bir de utanmadan 3. sezon geliyor o ayrı komedi. Hani gitmiyor arkadaş gitmiyor zorlamayın. 3. sezonda tam pempe dizi olur hiç izlenmez artık.
Tamam bu işten para kazanacaksınız da, kardeşim her dizi 4-5 sezon sürecek diye bir şey yok. Senaryo gitmiyorsa tadında bırakın.
Özetle ortalama olarak 6.5 puanı hakeden izlenebilir bir dizi olmuş ama sadece sahip olduğu sağlam kurgusundan dolayı. Kurguyu çıkar dizi çöp. Diziyi izleme sebebiniz o olacak. İşlenişde sınıfta kalmışlar.
Bana çok abartıyorsun diyebilirsiniz ama, yıllardan beri o kadar diziyi izleyince artık neyin iyi neyin kötü olduğunu anlayabiliyorsunuz. Bir diziyi değerlendirirken sadece 1 parametreye bakmıyorum ben. Ayrıntılar benim için çok önemli. Bütün olarak bakıldığında zaten o 8.6 puanı haketmediği aşikar. Ama sadece kurgu kısmı bile izleme sebebi derseniz, size hak verebilirim.
Başlayın. Pişman olmazsınız. Zaten dizi kıtlığında pek izlenecek bir şey yok...
Son düzenleme: