İki takım taraftarlarınca uzun süredir beklenen büyük derbi öncesinde Galatasaray adına bilinmeyen sayısı fazla değildi. Fatih Terim’in elindeki mevcut oyuncular arasından hangi 11'i seçeceğini maksimum iki oyuncu farkla bilmek mümkün görünüyordu. Fenerbahçe’de ise sezon başından beri devam eden üçlü-dörtlü savunma mefhumu Ali Koç’un bir süre önce yaptığı açıklamalar sonrasında yeniden canlanmış ve hafta boyunca Fenerbahçe’nin derbiye dörtlü savunmayla çıkacağına dair dedikodular baş göstermişti. Bu da deplasman takımı için bilinmez sayısını artırırken Fatih Terim ve ekibinin işini de maç öncesinde biraz zorlaştırıyordu. Nitekim 11'ler ortaya çıktığında Fenerbahçe’nin sahaya dörtlü savunmayla çıkacağı belli olmuştu ama sahaya nasıl dizileceklerini kestirmek kolay görünmüyordu. Zaten maç da Fenerbahçe için çok kolay başlamadı.
Sarı-lacivertlilerin elindeki santrforlar arasında en iyi bağlantı oyununa sahip olan Mergim Berisha’yı ilk 11'de düşünen Vitor Pereira’nın oyuncularını sahaya dörtlü savunmayla dizerken onun arkasında Mesut, İrfan Can, Sosa, Zajc ve hatta Mert Hakan gibi tamamı orta sahacı ve hemen hepsi pasör oyuncuları tercih etmesi garip görünüyordu. Fenerbahçe, iç sahada topa hakim olmak isteyecek Galatasaray’a karşı bir topsuz oyun planına sahip olmalıydı ve pasörleri kontracılara tercih eden bu 11'le Fenerbahçe herkesin kafasını biraz karıştırmıştı. Deplasman ekibinin önde karşılamak dışında bir opsiyonu yok gibiydi. En kötü ihtimalle presi ikinci bölgede başlatmak zorundaydılar. Zira böyle bir 11'le kendi birinci bölgelerini savunmaya çalışmak hiçbir kontra opsiyonu bulunmayan bu takımla intihar olabilirdi ki Fenerbahçe baskıyı da önde yapmaya çalıştı. Ama oradaki başarıdan önce savunmadaki bazı problemler ilk 20 dakikada ön plana çıkıyordu.
11. dakikada Fenerbahçe oyun kurmaya çalışırken Sosa, iki stoperin arasına indi. Çünkü sol bek Filip Novak en uca gidip sol kenarda oyunu genişletiyordu. Ferdi Kadıoğlu da benzer şekilde ilerideydi ve savunma hattını iki oyuncuyla basan Galatasaray’a karşı biraz genişletmek gerekiyordu. Ama Kim Min-Jae’nin Mert Hakan’a oynamaya çalıştığı top Mert Hakan’ın hemen yanında Kerem’in ayak koyması sonrasında kaybedildi ve ilk ciddi pozisyon verildi.
Sadece yedi saniye sonra ayak koyan Kerem’in kazanarak merkezde taşıdığı top, ilk görüntüde Zajc’ın arkasında olan Feghouli’nin koşusuna Sloven oyuncunun cevap verememesi sonrasında sorunu büyüttü. Feghouli artık Novak ve Zajc’ın arkasına geçmeyi başarmıştı ve Kerem’in pası sonrasında kaleciyle karşı karşıya kaldı. Yaptığı vuruş Berke tarafından çıkarıldı ama Galatasaray, ikinci bölgede kazandığı topla Fenerbahçe’nin savunmasını sol bek bölgesinden kırıp net bir pozisyon elde etmişti. Kim Min-Jae’nin yaptığı pas hatası, Tisserand’a gereğinden fazla yakın pozisyon alarak Feghouli’yi kaçırmasına da sebep oldu. Arka arkaya iki hata yapan Güney Koreli sonrasında müthiş bir maç çıkaracaktı.
Kim-Min Jae’nin Tisserand’a yakın kalmasının yarattığı problem bu açıda daha net bir şekilde kendisini gösteriyor.
Sadece beş dakika sonra Galatasaray’ın atacağı golde de kırık bir savunma söz konusuydu. Hücuma çok adamla gelen Fenerbahçe, ceza sahası içinde bir 3 v 3 elde etmişken sağ kanatta topu oraya götüremeden yapılan kayıp sonrasında kontrayı çok iyi oynayan Galatasaray’ın harika bir aksiyonu sahne aldı.
Sol kanatta başlayan aksiyon Halil’den Kerem’e giden pasla devam etti. Fakat burada problemin en büyüğü Halil’e çıkan Fenerbahçeli oyuncuydu. Sanki bir üçlü savunma stoperiymişçesine kendisini çok öne ve çizgiye atan Tisserand, baskıyla topu kazanmaya çalıştı ama Halil’in pasını engelleyemedi. Sonrasında bıraktığı alan gole sebep olacaktı.
Kerem’e geçen top, oyuncunun yüzünü kaleye dönüp driplinge başlamasıyla net bir dörde ikiyi Galatasaray’a getirdi. Fenerbahçe rakip kaleye kalabalık gittiği için geçiş savunmasında sol stoper Kim ve sol bek Novak dışında başka bir oyuncuya sahip değildi.
Kerem’in Morutan’a verdiği pas sonrasında kritik bir aksiyon da Kim Min-Jae’yi etkisiz bırakma adına Feghouli’den geldi. Morutan topu kontrol ederken çapraza doğru koşu atan Feghouli, Güney Koreli stoperi de yanında götürdü ve bu da Kerem’in önünde net bir kanal açılmasını sağladı.
Feghouli’nin Kim’i çektiği bölge Kerem’in önünde alan açıyor.
Sonrasında Morutan’dan Kerem’e oldukça rahat bir paralel pas ve genç oyuncunun yaptığı sakin gol vuruşu Galatasaray’ı öne geçiriyordu. Cicaldau’yla başlayan, Kerem’in aksiyonlarıyla devam eden geçiş hücumu Feghouli’nin Kim’i oyundan düşürmesi, Morutan’ın asisti ve yine Kerem’in gol vuruşuyla maçın en iyi aksiyonlarından birine sahne oldu.
Dakikalar 28'i gösterirken Fenerbahçe’nin dörtlü savunmasında yine problemler ortaya çıkıyordu. Oyun kurmaya çalışan Fenerbahçe savunmasında Kim Min-Jae yine Mert Hakan’a bu kez yüksek ve uzun oynamaya karar verdi.
Mert Hakan’ın göğüs kontrolüne ayak sokan Marcao, topun öndeki Halil’e ulaşmasını sağladı. Ferdi ve Novak yine çizgide öne çıkmaya çalışıyorlardı ve beklerin arkasına geçmek mümkündü. Top tam Halil’e geldiği anda derinden, Zajc’ın hemen arkasından koşu atmaya başlayan Feghouli’ye Zajc’tan cevap yine gelmedi. Novak da çok öndeydi ve dönmesi pek mümkün görünmüyordu.
Feghouli bir kez daha iki oyuncunun arkasına geçerek ev sahibine net bir fırsat getirme şansı yakaladı. Ama bu kez Kim’i manipüle edecek bir oyuncu yoktu.
Başarılı savunmacı hızlı bir şekilde Feghouli’yi kapatmaya doğru koştu ve bu kez bunu başardı. Ama Fenerbahçe sol bek mevkiinden üçüncü kez delindi ve savunmanın kırılmasına sebep oldu.
Galatasaray yaklaşık üç yıldır ciddi oyun kurma problemleriyle mücadele ediyor. Fatih Terim bu sıkıntıya belirli periyotlarda çözümler üretti fakat sarı-kırmızılılar hiçbir zaman istikrar sağlayamadı.
Sezon başında Marcao’nun yokluğunda Luyindama’nın görev aldığı maçlarda çok daha büyüyen ve puan kayıplarını artıran bu sorun Brezilyalı stoperin dönüşüyle elbette azaldı. Zira pas kalitesi standartların bir hayli üzerinde olan Nelsson’la birlikte Galatasaray artık arkada iki opsiyona sahip. Fakat bu iki oyuncu eldeki beklerle ve savunma önü tercihleriyle desteklenmeyince iyi karşılama planı yapmış takımlara karşı büyük sorunlar tekrar baş gösterebiliyor.
Fatih Terim bu maçta Berkan-Cicaldau-Morutan orta saha üçlüsünü tercih etti. Bu da Berkan Kutlu’nun savunma önünde oynaması anlamına geliyordu. Berkan ayak kalitesi kötü olmasa da sırtı dönük savunmadan top alıp onu hızlı bir şekilde en doğru opsiyona oynayabilecek bir oyuncu değil. Oyun kuruculuk özelliklerini haiz de değil. Topu sırtı dönük aldıktan sonra hızlı dönüş yapma becerisi de yok. Bu da Galatasaray’ın savunma önünden oyun kurma desteği alamamasına sebep oluyor. Peki ya bekler? Ne Patrick van Aanholt ne de DeAndre Yedlin oyun kurabilen, pasör bekler değiller. İki oyuncu da pas-koşu oyuncuları ve savunma önü oyun kurucu olmayan bir takımda bu özellik çok fazla anlam ifade etmiyor. Tüm bu problemlere Vitor Pereira’nın orta bloktaki zeki karşılama planı eklenince ilk yarının tamamında Galatasaray adına aynı sorunların sahada tezahür ettiğini gördük.
4. dakikada Marcao oyun kurmaya çalışırken Galatasaray stoper hattı hiçbir destek görmüyor. Mergim Berisha, Marcao’yla Berkan’ın arasına girerek orta saha oyuncusuna gölge markaj yapıyor ve Marcao’nun pas açısını kapatıyor. Sağ bek Yedlin çok ileride. Sol bek van Aanholt da kadrajda yok. Muhtemel bir pas açısı olsa da İrfan Can’ın konumlaması Marcao’nun o tarafa dönmesine izin vermiyor.
Brezilyalı oyuncu Berkan, van Aanholt ve Muslera paslaşmaları sonrasında tekrar topa sahip olup baskı gelince hiç de uygun pozisyonda olmayan Cicaldau’ya yakınında bir savunmacı varken oynamak zorunda kalıyor.
Rumen orta sahanın kötü ilk dokunuşu Zajc’ta kalıyor ve onun tek pasıyla gördüğü Mert Hakan, bölgede 6 v 4'lük bir sayısal üstünlük olmasına rağmen uzaktan bir şutla Muslera’yı avlamaya çalışıyor. Fenerbahçe, Galatasaray’ın oyun kurma problemini istediği yerde topu kazanarak sayısal üstünlükle destekliyor ama oyuncusunun kötü tercihiyle bu tehlikeyi büyütemiyor.
Sadece yarım dakika sonra Muslera’nın başlattığı oyunda benzer bir problem var. Berkan opsiyon oluşturmak için iki stoperin arasına iniyor ama Galatasaray’ın üçlüsünü karşılayan bir üçlü Fenerbahçe’nin ön hattında mevcut. Arka tarafta ise derin bir boşluk var. Mavi alana inen herhangi bir Galatasaraylı oyuncu yok. Morutan da, Cicaldau da arka tarafla ilgilenmiyor ve oyuncuları kendi haline bırakıyor.
Birkaç dakika sonra yine aynı durum mevcut. Berisha’dan yine gölge markaj var. Yedlin opsiyon değil. Patrick van Aanholt, İrfan Can tarafından kontrol altında. Marcao yine Nelsson’a dönüyor.
15. dakikada sorunlar büyüyor. Topu yaklaşık beş saniye ayağında tutmak durumunda kalan Nelsson, herhangi biri kendisine opsiyon olmayınca eliyle takım arkadaşlarını derine çağırıyor. Berkan, Berisha tarafından kontrol altında. Mesut, Nelsson’un Yedlin’e pas açısını kesiyor. Danimarkalı stoper mecburen kontrol altındaki Berkan’a oynuyor.
4. dakikadaki durum bir kez daha sahnede. Çok yakın bir üçe üç ve kadrajda hiçbir oyuncu yok. Derine inerek arka üçlüye opsiyon olması gereken Rumenler yine mavi alanda mevcut değiller.
Pozisyonun devamında sadece üç saniye sonra topu alan Marcao, Nelsson’un yaptığının aynısını yapıyor. Ellerini açarak takım arkadaşlarını çağırıyor. Galatasaray bu aksiyonun devamında yaklaşık bir dakika kendi sahasından çıkmaya çabalıyor ve en sonunda ikinci bölgede topu kaybediyor.