Cevap: 2012 Londra Olimpiyatları Resmi Başlığı
Tarihin en iyi yüzücülerinden biri Ian Thorpe 'da kariyerini 24 yaşında sonlandırmıştı... Yüzmede olan bir olay o sanırım, yada Phelps için kariyerinin zirvesinde bırakmakta denilebilir tabii
Thorpe müthiş bir yüzücüydü, lakabı da torpedo idi. Bir de onun rakibi Hoogenband vardı. Katıldıkları turnuvalarda aralarındaki rekabeti herkes merak ederdi.
Geçenlerde Eurosport'ta yüzme koçu yorumculuk yapıyordu, 1 yüzücünün müsabakalara hazır olabilmesi için gereken süre 7 yıl diyordu. Biz 7 sene bekleyebilirmiyiz? Bizim spor hayatımıza 7 yıl çalışmak uymaz.
Her branşta ekol olabilmek, gelenek sahibi olabilmek önemlidir. O zaman altın jenerasyonun olmasa bile her turnuvada sıradan sporcularla bile madalya için savaşabileceksin.
Mesela yüzmede Avustralya veya Amerika birer ekoldur, masa tenisinde Çin, futbolda Brezilya, jimnastikte Rusya ve başkaları birer ekollardır. Bu ülkeler altın bir jenerasyon yakaladıkları zaman tüm madalyaları toplarlar, ortalama bir jenerasyonla yine her zamanki gibi madalyalar için sonuna kadar zorlarlar, en kötü yine madalya kazanırlar. Çünkü bu ülkelerin bu branşlarda uzun yıllara dayalı tecrübeleri, okulları, stilleri vardır, ekol oldukları branşlarda seçebilecekleri çok fazla sporcuları vardır. Japonya 500 kişi arasından sporcu seçerken, biz 5 kişi arasından seçim yapıyoruz. Bunların arasından doğal olarak en iyileri öne çıkıyor.
Spor branşlarında markalaşmış ülkelerde belli bir aralıklarla altın jenerasyon çıkması diğer ülkelere göre daha kolaydır. Sırıkla atlamada Sergei Bubka bir zamanlar kırılmadık rekor bırakmıyordu, aradan bir zaman geçtikten sonra bu sefer Yelena İsinbayeva çıktı. Kadınla yarışmak neredeyse imkanınsız hale geldi. Çünkü hocalar uzun zamandır o branşta ilerleyebilmek için teknik ve taktikleri çok iyi biliyorlar, o tecrübelere sahipler, zamanla bu taktikleri daha da geliştirebilme imkanına sahipler. Diğer ülkeler daha sırık tutmayı öğrenirken, bunlar atladıktan sonra vücüt hareketinin nasıl olması gerektiğini araştırıyor olacaklar. Amerikalı uzmanlar kulaç atarken su yüzündeki hareketi mi önemli, yoksa suyun altındaki hareketi mi diye araştırma yaparken, bizde daha yeni yüzme öğreniliyor. Bazı ülkelerde 20 yaşında sırık tutmayı öğrenirken, bu ülkelerde 10 yaşında atlamayı öğreniyor olacaklar. Yani sen giderken, ben geliyordum olayı.
Diğer bir mesele ülkenin milli takıma girebilme çıtası. Jamaika'da milli takıma girebilmen için Bolt ve Powell gibi sporcularla yarışıyorsun, Amerika'da ise Phelps, Lochte gibilerle. Dolayısıyla çıta çok yüksek, ister istemez sporcu da o çıtayı zorlamak zorunda. Bu da uluslararası arenada B veya C takımının bile diğer ülkelerden üstünlüğü anlamına geliyor.
Söylenecek çok konu var, ama değişen bir şey olmuyor. Fb ŞL'da 0 çekerken AY galibiyeti bırak, beraberlik, hatta atılacak her gol için bile dünya primler vaadediyordu. Eteğimiz tutuşunca dünya primler vaadederek vaziyetten kurtulmayı düşünürüz her zaman olduğu gibi, bugünü kurtaralım da, yarın için bakarız. Bu kafa değişmez hiç, bir sonraki olimpiyat için bol bol devşirme sporcu yetiştiririz, suni bir şekilde 3-4 madalya fazla kazanırız ve ilgili federasyonlar kahraman olur ve hayat devam eder.